biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mart 2015 Cumartesi

9.Sinif Biyoloji Hücre Konusu Anlatimi



Ekol HocaEkol hoca biyoloji dersleri nden merhabalar. Şimdi sizlere lise 1 konusu olan ve ygs 2012 de soru çıkartabilecek olan sitemizde videolu konu anlatımı da bulunan 9.sınıf biyoloji hücre konusu yazılı anlatımı nı yapmaya çalışacağız. Hücre, canlının en küçük temel yapı birimidir. Bütün hücrelerin ortak özellikleri: hücre zarı ,sitoplazma ve organeller bir de hücre çekirdeğidir. Ekol hoca dersleri nde hücrenin temel organellerini aşağıda inceleyelim.
A.Hücre Zarı: Miktarı en çoktan aza doğru: Protein,yağ ve karbonhidrattan oluşan; canlı, esnek; yapısındaki glikoprotein ve glikolipitler sayesinde hücreye madde alımı, hücrelerin birbirini tanıması gibi işlevleri olan ve akıcı mozayik zar modeli ile açıklanan seçici geçirgen yapıdır.
B.Sitoplazma ve Organeller: Sitoplazma, hücre zarı ile çekirdek zarı arasını dolduran, organeller ve plazmadan meydana gelmiş karışımdır. Organeller sitoplazmada olduğu için biyokimyasal(hayatsal) faaliyetler burada geçiyor diyebiliriz.
1.Endoplazmik Retikulum: Hücre zarı-çekirdek zarı arası uzanan, hücreyi ağ gibi örmüş hücre içi kanallar sistemidir. Granüllü E.R: protein bulunduran; granülsüz e.r: proteinsiz organellerdir.
Hücre içi ve dışına madde iletimi, organik madde sentez ve depolanmasını gerçekleştirirler. Çeşitli organelleri sentezlemelerinin yanısıra sentezlenen proteinleri de golgiye taşırlar.
2.Ribozom ve Protein Sentezi: Her türlü protein ve enzim sentezinin yapıldığı zarsız organellerdir. Ç.zarı, e.r zarı, sitoplazma, mitokondri ve kloroplastın da sıvısında bulunurlar. Büyük birimi protein, küçük alt birimi rRNA dır. Bütün canlılarda bulunan temel organeldir.
3.Golgi Cisimciği ve Madde Paketleme: ER dan oluşan ve değiştikleri zaman da lizozumu oluşturan organellerdir. Salgı maddelerinin oluşturulması, paketlenmesi ve salgılanmasından sorumludurlar.
Pankreas, süt bezi ve hipofiz bezi gibi salgı bezlerinde, bitkilerin nektar bezlerinde, salgı dokusunda bol miktarda bulunurlar.
Ekol hoca biyoloji hücre organelleri bölümüzde sırada lizozom var.
4.Lizozom ve Hücre İçi Sindirim: Golgi cisimciğinden meydana gelen organellerdir. Hücreye besin kofuluyla alınmış besinleri; protein, polisakkarit ve nükleik asitleri parçalayıcı özelliğe sahiptirler. Yaşlı hücrelerde lizozom patlaması sonucu otoliz denilen hücre ölümü gerçekleşir.
5.Mitokondri ve Oksijenli Solunumla Atp Sentezi: O2'li solunumla enerji üretilen hücre içi enerji santralleridir. Çift katlı zarla çevrili; dna,rna ve ribozom bulundurup organik madde tüketir, atp ve inorganik madde üretip atp yi depolar.
6.Koful ve Madde Depolama: Hücrede artık maddelerin ve fazla sıvıların depolandığı keseciklerdir. Besin(fagositik) koful hücre içerisine alınan maddelerin sindirilmesini, kontraktil
(boşaltım) kofulları ise, fazla suyun atp harcanarak dışarı atılmasını sağlar.
7.Sentrozom ve Hücre Bölünmesi: Sadece hayvansal hücrelerde ve basit yapılı alg ve mantar türlerinde bulunur. Hücre bölünmesi sırasında eşlenerek hücrenin kutuplarına çekilir ve iğ ipliklerini tutarlar. Bu sayede kromozom takımlarının ayrılması sağlanır.
8.Plastitler; Besin Sentezi ve Bazı Maddelerin Depolanması: Yalnız bitkisel hücrelerde ve alglerde bulunan renk maddeleridir. Yapısında lipid, protein, dna, rna, ets elemanları ve ribozomlar bulunur. İnorganik madde tüketir, organik besinleri sentezler. Çift katlı zarla çevrilidir. Plastitler: kloroplast(yeşil renkli), kromoplast(yeşil harici renkler) ve lökoplast(depo) olmak üzere üç çeşittir.
9.Hücre Çeperi(Duvarı): Bütün prokaryotlarda, mantarlarda, bazı bir hücrelilerde ve bitki hücrelerinde bulunur. Bitkilerde selüloz karbonhidrat çeşitinden yapılan çeper, bakterilerde başka moleküllerin birleşiminden oluşur.
C.Hücre İskeleti ve Destek: Ökaryot hücrelere şekil verip, hücre içi organizasyonu sağlayan mikroflament(aktin proteinlerinin dizilmesinden oluşan, mikrovillus yapısını da oluşturan), mikrotübüller(sil ve kamçıların yapısında bulunan, tübülinden oluşmuş; hücre iskeleti, hücreye şekil vermenin yanında; organellerin hücre içi yer değişimi, hücre bölünmesi sırasında kromozomların hareketinde bulunur) ve ara flamentler (orta kalınlıkta, hücre şeklinin ve hücredeki organellerin yerinin sabitlenmesini sağlayan; deride de bulunan yapı) den oluşur.

Ç.Hücre Çekirdeği: Prokaryotlarda zarsız olarak, bütün hücrelerde bulunur. Üzerindeki porlar oldukça geniştir(mRNA ve tRNA ların geçişi için). Yapısı çift katlı fosfolipid şeklindedir.
Çekirdekçik; kromatin ipliğin yoğunlaşmış şeklidir. Protein ve RNA yönünden de zengindir.
Çekirdek plazması(karyoplazma); su, nükleotitler, RNA, Atp ve enzimlerden oluşur.
Kromatin iplikler, çekirdeğin en önemli kısımları olup; hücre bölünmesi sırasında kısalıp kalınlaşarak kromozom adını alır; hücre yönetimi, kalıtım görevlerini üstlenir. Hücre bölünmeden önce de eşlenerek kromatitleri meydana getirir.
Eşlenmiş iki kardeş(homolog) kromozomu sentromer bir arada tutar.
Çeşitli Hücrelerin Organel Bulunup Bulunmaması Yönünden Karşılaştırması
Hücre Organelleri









Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Hücre Videolu Konu Anlatımı
2.Hücre Bölünmeleri Videolu Konu Anlatımı


Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Konusu Anlatimi



Ekol hoca biyoloji dersleri nde sizlere daha önce videolu anlatımını da yaptığımız 9.sınıf lise 1 ve ygs biyoloji yönetici moleküller ve protein sentezi konu anlatımını yapmaya çalışacağız.
Nükleik Asitler
DNA ve RNA yapılarına nükleik asit denir. DNA hücrede çekirdek, mitokondri ve kloroplastlarda; RNA ribozomun yapısında, sitoplazma ve çekirdekte bulunur.
Nükleik asit yapısıNükleik asitler genel olarak fosfat(H3PO4), riboz(şeker) -ki bu iki molekül fosfodiester bağıyla- ve azotlu organik baz -şeker ve baz arasında da glikozit bağıyla bağlı- birimlerden oluşmuştur.
i)Azotlu Organik Baz: Genel olarak bulundurduğu halka sayısına göre pürin ve pirimidin olarak ayrılır. İki halkaya sahip olan pürin, hem DNA hem RNA'nın ortak bazları Adenin ve Guanin'dir.
Pirimidin ise tek halkalıdır. Bu bazlardan DNA ve RNA'nın ikisinde de bulunması sebebiyle ortak özellik de sayılan Sitozin(C); farklı yönleri olan sadece DNA'da Timin ve sadece RNA'da Urasil'dir. Ekol hoca kimyaya devam ediyoruz..
ii)5C'li Şekerler: Riboz(C5H10O5) ve deoksiriboz(C5H10O4) beş karbona sahiptirler. Adlandırmalarındaki fark DNA'nın bir eksik oksijen atomuna sahip olmasından ileri gelir.
Fosforik Asit iii)Fosforik Asit: Fosforik asit(H3PO4) veya fosfat denilen bu yapı nükleotitlerin hepsinin yapısında bulunur; ortak özellik de denilebilir. Ekol hoca konu anlatımına devam ediyoruz.
1.DNA(Deoksi-Bir Oksijen Eksik-ribonükleik asit)
a.Yapısı ve Özellikleri: DNA helezonik(yangın merdiveni gibi kıvrımlı) şekildedir. DNA'yı yangın merdiveni gibi düşünmeye deam edersek merdivenin kenar kısımları deoksiriboz organik şekeri ve fosforikasit; merdivenin ortası da Adenin'in karşısına her zaman Timin(aynı şekilde tam tersi de geçerli) ve ikili hidrojen bağıyla bağlanarak; Guanin 'in karşısına her zaman üçlü hidrojen bağıyla Sitozin(tersi de geçerli) bağlanır. Ekol hoca derslerinde bunlardan yola çıkarak bulabileceğimiz bazı denklemler şunlardır:
Baz Çeşitleri


b.Biyolojik Şifre Taşıma Özelliği: DNA'daki zincirler üzerinde nükleotitlerin diziliş sırası bütün bireylerde kendine özeldir, farklıdır. Bundan dolayı farklı gen ve kromozom yapıları meydana gelir. 1999 Öss Biyoloji Sınavı'nda bununla ilgili bir soru çıkmıştır. Ekol hoca kimyanın incelediği soruda genlerin birbirinden farklı olmasını sağlayan özellikler soruluyor. Doğru cevaptaki bilgilerden yola çıkarak: dört farklı nükleotiti farklı miktarlarda bulundurmak, nükleotitlerin zincirdeki konumlarının farklı olması ve nükleotitlerin oluşturduğu zincirlerin uzunluğu bu durumu sağlar. DNA nükleotit (A,T,G ve C) diziliminin farklı kombinasyonlarından dolayı çok geniş bir bilgi deposudur.
c.Görevleri: İki ana görevi: ilk olarak kendini eşleyerek(replikasyon) üremeyi ve kalıtsal bilginin aktarılması; ikincisi protein sentezini gerçekleştirerek metabolik(yapım ve yıkım) faaliyetleri koordine etmektir.
I)DNA eşlenmesi(replikasyon veya duplikasyon) ve kalıtım: Bir hücrenin bölünmesi ve yeni hücre oluşumunun temelinde dnanın kendisini kopyalaması yatar. Dna kendini çoğaltırsa orada bölünme olacak demektir.
Watson-Crick'e göre Dna eşlenmeden önce yeterince A,T,G ve C oluşturur. Dna madde miktarı iki katına ulaşınca hidrojen bağlar açılarak esas Dna'nın nükleotitleri ile sayısı eşit olan yeni nükleotitler Dna polimeraz enzimleri sayesinde birbirlerine bağlanır. Bu olaya da yarı korunumlu eşlenme denir. Deneylerle de bu yöntem sağlanmıştır.
Bir ipliğin korunduğu ve diğer ipliğin yeni yapılmış nükleotitlerden oluştuğunu gösteren DNA'nın yarı korunumlu eşlendiğini ispatlayan deney şeması:
Normal azota sahip Dna'yı ağır azot barındıran ortama bırakıyoruz. Ekol hoca resimlerimize tıklayarak resmi büyetebilirsiniz.
DNA'nın yarı korunumlu eşlenmesiSonuçlar:
Normal azotlu DNA, ağır azot ortamında n kez bölünsün. Oluşacak DNA sayısı 2n(ikiüzeri n)'dir. Bunların içindeki melez Dna sayısı (n kaç olursa olsun) 2'(ikiüzeri bir)'dir. Ağır azotlu Dna sayısı ise 2n-2(ikiüzeri n eksi iki)'dir.
Melez bir dna: ağır azot ortamında kaç kez bölünürse bölünsün bir tane melez, diğer dnalar ağır azotlu olur; normal azot ortamında kaç kez bölünürse bölünsün bir tane melez, diğerleri normal azotlu olur.
Bütün bu oranların doğruluğu bakteri kültürünün santrifüj edilmesi ile anlaşılmıştır.
II)DNA'nın yöneticilik görevi: Canlı hücrelerde her an binlerce değişik tepkimeler olmaktadır. Tepkimelerin hepsi çok hızlı ve belirli bir sıcaklıkta (vücut sıcaklığında) gerçekleşmektedir. Bunu da biyolojik katalizör olan enzimler sağlar.
Enzimler protein yapıda olup Dna kodlarına göre üretilir. Dna her çeşit enzim ve protein birleşimi için kodlama yapmakla hücredeki faaliyetleri de dolaylı olarak yönetmiş olur.
d.Dna ile ilgili deneyler: Deoksiribonükleikasit(Dna) yönetici bir moleküldür ve aktarıldığı diğer hücrelerde kalıtsal değişiklik oluşturabilir. O.T.Avery diplococus pnemonia denilen, kapsüllü ve kapsülsüz çeşitleri bulunan bakteri türleri ile çeşitli deneyler yapmıştır. Deneyler sonucunda çıkarılabilecek özet sonuç şudur ve 1992'deki Öss sınav sorusunda da bu sorulmuş: bakteri türleri arasında konjugasyon(sitoplazmik köprü sayesinde parça aktarımı) ile eşeyli üreme gerçekleşir ve yeni nesile aktarılabilir.
d.Gen(nokta) mutasyonu: Dna eşlenmesi sırasında yanlış baz eşlenmesi, nükleotit çiftinin yer değiştirmesi, yeni nükleotit çifti eklenmesi-eksilmesi gibi çeşitli şekillerde görülebilir.
Orak hücreli anemi hastalığı tek bir baz çeşitindeki farklılaşma sonucunda oluşur. Bu hastalık yüzünden alyuvarlar yeterince oksijen bağlayamaz ve alyuvar hızlı parçalandığından hastalar ölebilir.
2.RNA(Ribonükleikasit): Kendini eşleme özelliği yoktur. Tek zincir barındırır. DNA üzerinden ve onun oluşturduğu şifrelere göre sentezlenir. mRNA, tRNA ve rRNA çeşitlerinin hepsi protein sentezinde rol alırlar.
I)Elçi(Mesajcı)RNA: Dna'nın anlamlı zincirinden oluşan ve protein sentezine kalıplık yapan 3'lü nükleotitlerden(A,U,G) yani kodonlardan meydana gelen Rna çeşitidir.
TranskripsiyonDna'nın anlamlı kısmından Rna polimeraz enzimlerinin de yardımıyla mRNA sentezine transkripsiyon(yazılma) denir.





II)Taşımacı RNA(tRNA): tRNA'lar aminoasitleri sitoplazmadan alıp ribozomlara taşımakla görevli; üç yapraklı yonca görünümüne sahip RNA çeşitidir. tRNA tür sayısını hesaplamak için matematikteki fonksiyona benzetirsek, üç nükleotit bir antikodon(tanım kümesi), dört çeşit nükleotit(değer kümesi) ve üç kodonun durdurucu olduğu ekol hoca matematik hesabıyla:
tRNA çeşit sayısı





III)Ribozomal RNA(rRNA): Ribozom iki alt birimden oluşur. rRNA ve proteinden yapılmış bu iki birimde rRNA %40'lık protein %60'lık kısmı oluşturur. Protein sentezi yapılacağı zaman 5s rRNA kısmı f1 ve f3 faktörlerini kullanarak birimleri bağlar.
ribozomRibozomun görünümü:




3.Genetik Şifre ve Protein Sentezi: Proteinler ve enzimler bireye özgü yapılar olduğundan hazır alınamaz; canlı kendi vücudunda üretmek zorundadır. Protein sentezi ribozomda gerçekleştirilir. Proteinlerin yapısında 20 çeşit aminoasit vardır. Dolayısıyla en az 20 şifre olması gerekli ve bunu da 3'lü dizilişle(triplet) 64 şifre sağlamaktadır. Bu üçlü baz dizilişine genetik şifre denir. Genetik şifreye göre sentezlenen mRNA'nın üçlü baz grupları kodonları oluşturur.
Hücrede sentezlenen proteinlerine yapısına katılan amino asitlerin sayısı, çeşiti ve nasıl sıralanacağı çekirdekte bulunan DNA'daki şifreler tarafından belirlenir.
I)Protein Sentezinin Safhaları: Bütün canlı hücrelerdeki protein sentezinin özeti şöyledir:
Protein Sentezi







i)mRNA sentezlenmesi(Transkripsiyon): Protein sentezinde gerçekleşen ilk iş, DNA'dan ilgili proteinin şifresinin mRNA'ya aktarımıdır. DNA bu iş için nükleotit zincirlerinden birisinin belirli bir kısmını kullanır. Ekol hoca Transkripsiyon(yazılma veya çevirim) görseli şu şekildedir:
Transkripsiyon






ii)mRNA'ların çekirdekten sitoplazmaya aktarımı: Şifre taşıyan mRNA, çekirdek zarındaki porlardan sitoplazmaya geçer ve ribozomun küçük alt birimine tutunur.
iii)Ribozomun aktifleştirilmesi: mRNA küçük alt birime bağlandıktan sonra iki ribozom birimi birleşip protein sentezine hazır hale getirilir. mRNA'nın çok sayıda ribozomla kilitlenmesi polizom olarak adlandırılır.
iiii)tRNA'ların aktifleştirilmesi: mRNA ribozoma yerleşince, sitoplazmadaki aminoasitleri bağlamış tRNA'lar aktifleşir.
iiiii)amino asitlerin ribozoma taşınması: Kendi amino asit moleküllerine sahip ve yüksek enerji bağıyla tRNA'ya bağlı amino asitler mRNA koduna göre ribozama gelir.
iiiiii)mRNA-tRNA eşleşmesi: Sentez sırasında ilk tRNA antikodonu ile mRNA kodonları arasında geçici hidrojen bağı kurulur.
iiiiiii)şifrelerin okunması(translasyon): Birinci tRNA'nın amino asiti AUG metionin amino asiti(başlatma kodonu) sayesinde tRNA'dan koparak yanındaki tRNA'nın aminoasitleri ile durdurucu 3 kodon çeşidi okunana değin protein sentezler. Protein sentezi tamamlanınca metionin koparılarak atılır ve her protein kendine özgü yapısını kazanmış olur.
II)Santral Dogma ve Protein Çeşitliliği: DNA'dan RNA oluşturulmasına çevirim ya da yazılma(transkripsiyon) denir.
Ekol hoca konu anlatımlarımızda yazılma sonucunda oluşturulmuş mRNA'nın protein sentezinde kullanılmasına ise okunma(translasyon) demiştik. Bütün bu yönetim olayları ise santral dogma(merkezden yönetim) olayını anlatır.
Santral DogmaProtein sentezi bir dehidrasyon(su açığa çıkarma) tepkimesidir. Protein sentezinde katalizör olarak enzimler; aktive edici olarak ATP görev alır.
Protein molekülünün her bireyde kendine özgü olmasında: amino asit sayısı,çeşiti,protein yeri ve çeşitlerin kullanım sayısı etkilidir.
III)Proteinlerin Görevleri ve Yapıları: Sentezlenen polipeptid yapılı proteinler hücrede: enzimlerin, zar sistemlerinin, hormonları; kromozom, ribozom, sentrozom gibi organellerin yapısında; antijen, antikor, hemoglobin, pıhtılaştırıcı-kan proteinleri olarak kullanılırlar.
Proteinler yüksek sıcaklığa maruz kalırsa kompleks yapıları indirgenebilir; peptid bağları bile kopabilir. Bu da denatürasyondur.
DNA,RNA ve ATP'nin ortak ve farklı özellik incelemesi:
nükleotitler







Konu ile alakalı diğer başlıklar;

1.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Videolu Konu Anlatımı

2.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yaprak Testi (1)
3.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yaprak Testi (2)

Protein Sentezi Soru Çözümleri Yaprak Testi



Protein Sentezi Soru ÇözümleriProtein Sentezi Yaprak Testi'nin cevaplarını ekol hoca biyoloji bölümü olarak açıklamalı bir şekilde cevaplıyoruz.
Cevap 1) Ekol hocayla DNA'da nükleotitler arasındaki oranlara göre sitozin=guanin ve adenin=timin olduğuna göre, 800 sitozin+800 guanin=1600s+g ve 4200-1600=2600a+t olacak dolayısıyla 2600/2=1300 adenin olur.D seçeneği doğru cevaptır.
Cevap 2) Her dna nükleotiti 3 ana birimden meydana gelir. Bunlar: Beş karbonlu şeker, Fosforik Asit ve Baz'dır. Baz çeşitleri dna'da dört çeşit olup her nükleotitte farklı olabilir. Ekol hoca yorumuna göre yani Adenin bazı her nükleotitte bulunmayabilir. Dolayısıyla Pentoz ve Fosforik asitten oluşan C seçeneği doğru cevaptır.
Cevap 3) 2.000 baz çifti demek 4.000 nükleotit demektir. Dolayısıyla 500 adenin varsa 500 timin olmalı; geriye kalan 3.000'in 1.500'ü guanin, 1.500'ü sitozin olacaktır. 4.000 nükleotit çeşiti 4.000 fosfat ve 4.000 deoksiribozu zorunlu kılar.C seçeneği aranan cevaptır.
Cevap 4) Amino asitler peptit bağıyla bağlanır. Amino asit sayısına n dersek; n-1 tane peptit bağı vardır. 56 peptid varsa 57 amino asit vardır. Her amino asiti bir mRNA kodonu şifreler. Kodondaki nükleotit sayısı sayısı 3 olduğuna göre 57x3=171 nükleotid sentez esnasında kullanılır. Bir kodon durdurucu görev yaptığı ve kodonun karşılığı amino asit bulunmadığı için mrna'da en az 171+3=174 nükleotid bulunmalıdır.Cevap E seçeneğidir.
Cevap 5) Dna ve Rna hidroliz edilince, organik bazlar, pentoz şekerleri ve fosfat açığa çıkar.
Proteinler hidroliz edilince, en fazla 20 çeşit olmak üzere, çeşitli amino asitler oluşur.
Glikojen ise, çok sayıda glikozun dehidrasyonuyla oluştuğu için hidroliz edilince glikozlar oluşur.
Yağlar yıkılınca, yağ asitleri ve gliserol meydana gelir. Cevap D seçeneği olacaktır.
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Videolu Konu Anlatımı
1-A.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yazılı Konu Anlatımı
2.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yaprak Testi (2)

Protein Sentezi Sorulari ve Cevaplari



Ekol hoca biyoloji derslerinde yönetici moleküller ve protein sentezi konusunun önemli alt başlıklarından protein sentezi ile ilgili soruları çözmeye devam ediyoruz. Yönetici moleküller ve protein sentezi hakkında daha fazla bilgi edinip soruları öyle çözmek için soruların sonundaki linklerden faydalanabilirsiniz.
Soru - 1
Kalıtım maddesi olarak DNA taşımakta olan bir virüs hidroliz edilirse, aşağıdakilerden hangisi açığa çıkmaz? (Virüslerin yapısında protein kılıf ve tek tür nükleik asitten oluşur.)
A) Fosforik Asit(Fosfat)
B) İki Çeşit Pentoz Şekeri
C) Amino Asitler
D) İki Çeşit Pürin Bazı
E) İki Çeşit Pirimidin Bazı
Cevap - 1
Virüs hidroliz (su kullanarak parçalarına ayırma) edildiğinde protein kılıfı olduğu için proteinin yapıtaşı olan amino asitlere ayrılır.
Dna bileşiğinde Adenin ve Guanin adlı pürin(çift halkalı) bazlar ile, Sitozin ve Timin adlı pirimidin(tek halka) bazları bulunur.
Fosfat her nükleotitin yapısında bulunmaktadır.
Beş karbonlu (pentoz) şekerlerden deoksiriboz sadece dna da vardır.
Riboz yalnızca rna nın şekeri olduğu için virüste bulunmaz. Su kullanarak yıkma olayı sonucunda iki çeşit pentoz şekeri oluşmaz. Cevap: B
Soru - 2
300 nükleotitten oluşmuş bir mRNA molekülünün kalıplık ettiği proteinde en çok kaç tane adet peptid bağı bulunur?
A) 300 B) 150 C) 149 D) 99 E) 101
Cevap - 2
mRna kodonları üçlü nükleotitlerden oluştuğu için mRna'da 300:3=100 kodon bulunur. 1 kodon 1 amino asite kalıplık yapacağından maksimum 100 amino asit birbirine bağlanır. Aminoasit sayısından 1 eksik sayıda da 100-1=99 peptid bağı oluşacaktır. Cevap: D
Soru - 3
70 peptit bağının var olduğu protein molekülünün sentezlenmesinde yöneticilik yapan DNA'nın bir ipliğinde en az kaç tane nükleotit bulunmalıdır?
A) 223 B) 213 C) 210 D) 200 E) 196
Cevap - 3
70 peptid bağı 71 aminoasit bulunduğu belirtir. Bu protein sentezlenirken en az 71 kodon ve genetik şifre gerekli olur. Bir genetik şifre 3 nükleotitten oluşur. Yani Dna'nın bir ipliğinden en az 71x3=213 nükleotit bulunmalıdır. Cevap: B
Soru - 4
Hücre yönetiminde etkili olan nükleik asitlere ait bazı özellikler şunlardır;
I.Sadece hücre bölünmesi sırasında kendini eşler.
II.Protein sentezi için gerekli ilk şifreyi verir.
III.Nükleotidlerin birbirine bağlanması sonucu oluşmuş moleküllerdir.
IV.Yapısında riboz şekeri bulundurur.
Bu özelliklerden hangileri DNA ya, hangileri ise RNA ya aittir?
DNA'yla ilgili özellikler: RNA'yla ilgili özellikler:
A) DNA: I,II ve III, RNA: Yalnız IV
B) DNA: I ve II, RNA: III ve IV
C) DNA: III ve IV, RNA: I ve II
D) DNA: I,II ve III, RNA: III ve IV
E) DNA: II ve III, RNA: I ve IV
Cevap - 4
Dna molekülü yalnızca hücre bölünmesi sırasında kendini eşler. Rna molekülleri ise Dna nın kontrolünde ve hücreye gerekli proteinler lüzumlu olduğu zamanlarda eşlenir. Yani yalnızca hücre bölünmesi sırasında eşlenmez.
Hücre yönetimi sırasında proteinlerin sentezlenmesi için gerekli olan şifreyi DNA verir. mRNA aldığı şifreyi ribozomlara taşır.
Hem DNA hem de RNA molekülleri, nükleotitlerin şeker fosfat bağları ile bağlanması sonucu oluşurlar. DNA'nın yapısında deoksiriboz şekeri, RNA'nın yapısında ise riboz şekeri vardır.
Cevap: C
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Videolu Konu Anlatımı
1-A.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yazılı Konu Anlatımı
2.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yaprak Testi (1)

Enzimler Konusu Anlatımı



Ekol hoca biyoloji konuları ndan olan ygs ve lys 'nin temel başlıklarından Biyolojik katalizörler olan enzimler konusu anlatımı nı yazı şeklinde yapıyoruz.
Hücrelerdeki yapım ve yıkım faaliyetlerine metabolizma denir. Bu reaksiyonların başlaması için gereken enerji aktivasyon enerjisidir. Aktivasyon enerjisi olmadan reaksiyonlar başlamaz.
1.Enzimlerin Tanımı ve Görevleri
Canlıların en önemli aktivasyon enerjileri ATP ve sıcaklıktır. Enzimler kullanılarak aktivasyon enerjisi düşürülür. Katalizörlerin(enzimlerin) varlığında reaksiyonlar daha küçük enerji seviyelerinde gerçekleştirilir.
Enzimler








Deney tüpünde ısıtılan glikoliz çözeltisinin H2O ve CO2 'ye yaklaşık 300 derecede ayrışmasına karşın vücut içerisinde bu işlem en fazla 40 derecede; saniyenin daha küçük biriminde ve çok daha hızlı olarak gerçekleştirilmesini sağlayan faktör enzimlerdir.
2.Enzimlerin Reaksiyonları Etkileme Biçimleri
Enzimatik tepkimelere katılacak maddelere substrat denir. Her enzim aktif bölgesiyle reaksiyona girdiği substratı parçalama, birleştirme ya da dönüştürme yönleriyle etkilerken; enzimin kendisi tepkimeden aynen çıkar.
3.Enzimlerin Yapısı ve Çeşitleri
Temel olarak protein yapılar olan enzimler sadece proteinden oluşuyorsa basit; proteinin yanında koenzimlerle oluşursa bileşik enzim (holoenzim) denir.
Bazı enzimlerin iş görebilmesi için Ca+2,Mg+2,Zn+2,K+,Na+ ve Fe+2 gibi kofaktör dediğimiz yardımcı kısımların bulunması gerekir.
Bazı enzimler ise, önceleri pasif olup başka maddelerce aktif hale getirilebilirler.
Enzimler sitoplazmada serbest olarak; ribozom,mitokondri ve kloroplastlarda da tutunmuş olarak bulunabilirler.
Enzimler yaptıkları işe göre:
a)Oksiredüktazlar: Fotosentez ve solunum gibi redoks tepkimelerini katalizlerler.
b)Transferazlar: Hidrojen dışında bir atom veya molekülün aktarımını yaparlar.
c)Hidrolazlar: Su kullanarak büyük molekülleri parçalarlar.
d)Liazlar: Su açığa çıkarmadan molekülleri yıkarlar.
e)İzomerazlar: Molekül içindeki atom dizilişlerini değiştirerek izomer yaparlar.
olarak ayrılabilirler.
4.Enzimlerin Genel Özellikleri
Her enzim bir tür substrat maddeyi etkiler, ona hastır. Her tepkime türü için ayrı bir enzim kullanılmaktadır.
Enzimler girdikleri tepkimeden etkilenmedikleri için aynı reaksyionda defalarca kullanılabilir.
Enzimler çift yönlü kullanılabildiği için reaksiyonu hem girenler hem de ürünler yönünden katalizleyebilir.
Enzimlerin Tersinir EtkisiEnzimler etkinliklerini dış yüzeyden başlattıkları için substrat yüzeyi arttıkça, enzimlerin çalışma hızı artar, reaksiyonun toplam süresi kısalır.
Enzimler vücut ve hücre dışında da etkilidir.
Her bileşik enzim(holoenzim), belli bir koenzim veya kofaktörle çalışırken; koenzim ve kofaktörler farklı proteinlerle de iş görebilirler.
Enzimler koordineli ve adet bayrak yarışı gibi işlev gördükleri için bir enzimin reaksiyon ürünü diğerinin substratı olabilir.
5.Enzimlerin Çalışmasına Etki Eden Faktörler
Enzimler protein yapılı olduğu için, bu moleküllerin yapısını etkileyen her türlü faktör, enzimlerin çalışmasında da etkilidir.
a)Sıcaklık: Enzimler belirli bir sıcaklığın (0 derece) altında ve belirli sıcaklığın da (55 derece) üstünde çalışamazlar. Çalışmaları için gereken uygun(optimum) sıcaklık 40 derece civarıdır.
b)pH Değeri: Enzimlerin genelde en iyi iş gördüğü pH değeri 7(nötr) iken bu durum enzimden enzime farklılık gösterebilir.
c)Kimyasal Maddelerin Etkisi: İnhibitör(durdurucu) maddeler enzimlerin çalışmasını engeller. Örn: Cu, Hg gibi metaller ve bazı zehirli gazlar.
d)Enzim ve Substrat Miktarı: Ortamdaki substrat miktarı fazla ise enzim miktarı artırıldıkça tepkimenin hızı da orantılı olarak artar. Ortamda belli bir miktar substrat varsa enzim konsantrasyonuna paralel olarak tepkime hızı maksimuma ulaşır. Bütün enzimler substrata doyarsa tepkime sabit hızla devam eder.
e)Su Miktarı: Yeterli suyun bulunmadığı ortamlarda enzimler faaliyetler gösteremeyeceği için genellikle %12-15 oranında su içeren bir ortamda bulunmaları gerekmektedir.
6.Bir Gen Bir Polipeptit Hipotezi
Enzimler protein yapıda olduklarından her enzim bir gen tarafından sentezlettirilir ya da onun kontrolü altındadır. Buna bir gen bir polipeptit hipotezi denir.
Hücredeki hayatsal olaylar zincir reaksiyonları şeklindedir. Bu reaksiyon kademelerinin her birinde ayrı enzim ve genler iş görür. Bunlardan biri bozulursa ilgili enzim yapılamaz. Dolayısıyla reaksiyon da olmaz.
Bir Gen Bir Polipeptit HipoteziBir bakteride ATP, protein ve RNA sentezleri gibi olayların enzimleri üretilmez ise bakteri ölür.
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Enzim, Atp ve Metabolizma Videolu Konu Anlatımı
1-A.Enerjinin Temel Molekülü "Atp" Yazılı Konu Anlatımı
1-B.Metabolizma Yazılı Konu Anlatımı
1-C.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (1)
1-D.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (2)
2.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Videolu Konu Anlatımı
2-A.Yönetici Moleküller ve Protein Sentezi Yazılı Konu Anlatımı

Metabolizma Yapim ve Yikim Faaliyetleri Konusu Anlatimi



Ekol hoca lise 1 9.sınıf biyoloji ve ygs konusu olan metabolizma konusu ile enzimler, metabolizma ve atp ünitesine devam ediyoruz. Ders yazımızın altındaki ekolhoca konu ile alakalı diğer başlıklar linklerinden enzimler metabolizma ve atp konusu videolu anlatımlarına da ulaşabileceğinizi belirtmek istiyoruz. Canlıların hücrelerinde meydana gelen yapım, yıkım ve dönüşüm tepkimelerinin hepsine birden metabolizma denir. Her canlının ve her canlı hücrenin hayatta kalabilmesi için metabolizma olaylarını mutlaka gerçekleştirmesi gerekir. Metabolizma: anabolizma ve katabolizma reaksiyonları olarak ikiye ayrılır.
1.Özümleme(Anabolizma=Asimilasyon=Biyosentez)
Hücrelerdeki küçük moleküllerden büyük moleküllü maddelerin yapımına özümleme denir. Bütün canlılardaki önemli özümleme olayları; protein,enzim,nükleik asit ve ATP sentezi olarak sayılabilir.
ekol hoca


Özümleme örnekleri;
Karbondioksit+Su=Besin
Glikoz+Glikoz=Glikojen+Su
Amino asit+Amino asit=Protein+Su
Yağ Asitleri+Gliserin=Yağ+Su
2.Yadımlama(Katabolizma=Disimilasyon=Yıkım)
Ekol hoca ile konuya devam ediyoruz. Dışarıdan alınan veya hücrelerde birleştirilmiş büyük moleküllü maddelerin daha küçük moleküllere ayrıştırlmasına yadımlama denir. O2'li ve O2'siz solunum, her türlü sindirim, ATP'nin hidrolizi, nükleik asitlerin yıkımı önemli yadımlama olaylarıdır.
Yadımlama örnekleri;
Glikoz+Oksijen=Su+Karbondioksit+Enerji
Amino asit+Oksijen=Su+Karbondioksit+Amonyak+Enerji
Protein+Su=Amino asit+Amino asit+Amino asit
ekol hoca




3.Dönüşüm Olayları
Molekül büyüklüğü aynı olan gluktoz,fruktoz ve galaktozun birbirine dönüşmesi hücrelerdeki yapım ve yıkım kapsamında değil; boyut değişimi olmadığı için dönüşüm olayları olarak kabul edilir.
4.Metabolizma Çeşitleri
Canlıların metabolizma hızları yapılan faaliyet,yaş,ortam sıcaklığı,vücut ağırlığı ve hatta cinsiyete göre bile değişebilir.
Bir canlının tam dinlenme durumunda, vücuttaki sistemlerin çalışabilmesi için gerekli olan enerjinin karşılandığı temel metabolizmaya bazal metabolizma denir. Ekol hoca yazılı anlatımları ile devam edeceğiz.
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Enzim, Atp ve Metabolizma Videolu Konu Anlatımı
1-A.Biyolojik Katalizörler "Enzimler" Yazılı Konu Anlatımı
1-B.Enerjinin Temel Molekülü "Atp" Yazılı Konu Anlatımı
1-C.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (1)
1-D.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (2)

Biyoloji Atp Konusu Anlatimi



Ekol hoca biyoloji de enzim,metabolizma ve atp ünitesinin son parçası adenozintrifosfat atp konu anlatımı na başlıyoruz.
Canlıların sentezleme ve ayrıştırabilme faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için gerekli enerjiye ATP (adenozintrifosfat) denir.
1.Atp'nin Yapısı ve Özellikleri
Bütün canlıların en önemli enerji kaynağı atp 'yi; adenin organik bazı, riboz şekeri ve üç tane inorganik fosfat molekülü oluşturur.
Adenin ile ribozun birleşmesiyle oluşan yapıya nükleozit (adenozin) denir. Adenozine bir,iki ve üç fosfatın bağlanması ile sırasıyla mono,di,tri-fosfat oluşturur.
ATP'den bir fosfat koparıldığı zaman ADP oluşur ve bu sırada bir miktar enerji açığa çıkar.
Atp Konusu


Meydana gelen bu enerji yeni moleküllerin sentezinde, hücre solunumunda, aktif taşıma vs. birçok mekanizmada harcanır.
Bir hücrede enerji gerektiren reaksiyonlara endergonik; enerji veren reaksiyonlara ise ekzergonik reaksiyonlar denir.
Hücrelerde çok büyük enerji dönüşümleri ve enerji oluşturan reaksiyonlar olduğu halde hücrenin zarar görmeyişinin sebebi reaksiyonların basamak basamak ve kontrollü bir şekilde olmasından kaynaklanır.
2.ATP Sentezi Yöntemleri
Atp'nin asıl kaynağı Güneş'tir. Güneş enerjisi fotosentezle organik moleküllerin bağındaki enerjiye çevrilir. Çeşitli tepkimelerde ADP'ye bir fosfat bağlanması ile ATP oluşur. Bütün canlı hücrelerin yapmak zorunda olduğu bu işlem fosforilasyon olarak tanımlanır. Fosforilasyon şekilleri:
a.Substrat düzeyinde fosforilasyon: Bir enzimin substartından fosfat koparılarak ADP'ye aktarılmasıdır. Solunumun glikoz ve krebs evrelerinde gerçekleşir.
Substrat düzeyinde fosforilasyonSubstrat düzeyinde fosforilasyonla ATP üretimi bütün canlılarda görülür.

b.Oksidatif fosforilasyon: Enerji verici besinlerin yıkımında oluşan elektronların, mitokondrilerde ETS'den oksijene iletilirken ATP sentezlenmesidir.
Oksijenli solunumla görülür. Ökaryot hücre yapısına sahip canlılarda mitokondri bulunduğu için ortak özelliktir.
c.Fotofosforilasyon: Işık yardımıyla ADP'ye fosfat bağlanması olayıdır. Klorofile sahip hücrelerde, fotosentez reaksiyonları sırasında meydana gelir; devirli ve devirsiz fotofosforilasyon olarak ayrılır.
d.Kemosentetik fosforilasyon: Kemosentez tepkimelerinde oluşan enerji ile ATP üretimi işlemidir. Yalnızca kemosentezle besin üretilen bazı bakteri ve arke türlerinde gerçekleştirilir.
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Enzim, Atp ve Metabolizma Videolu Konu Anlatımı
1-A.Biyolojik Katalizörler "Enzimler" Yazılı Konu Anlatımı
1-B.Metabolizma Yazılı Konu Anlatımı
1-C.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (1)
1-D.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (2)

Enzim atp metabolizma konusu soru çözümleri



Ekol hoca biyoloji enzim,atp ve metabolizma konusu anlatımı nı daha önce gerçekleştirmiştik. Şimdi sizlere biyoloji katalizörler enzimler, atp ve metabolizma konusu ile ilgili en güncel 9.sınıf biyoloji yazılı sorularında ve ygs 2012 'de çıkabilecek tarzda hazırladığımız sorularla baş başa bırakıyoruz. Dileyen arkadaşlar ekol hoca biyoloji enzimler,atp ve metabolizma soru çözümleri nin altındaki linklerden videolu anlatıma ve yazılı anlatımlara da ulaşabilirler.
SORU 1:
Bir biyokimyasal tepkimede;
I.Enzim
II.Amino asit
III.ATP
IV.Glikoz
gibi moleküllerden hangileri, her zaman kullanılır?
A)Yalnız I B)Yalnız II C)I ve III D)I, II ve III E)I,III ve IV
CEVAP 1:
Bu reaksiyonlar hücrelerde gerçekleştirildiği için, her zaman enzimlerle kataliz edilir.
Yine hücrelerdeki tepkimelerin çoğunda adenozintrifosfat kullanılır. Ancak hücre ısısında aktive olabilen bazı reaksiyonlar, ATP harcanmasını gerektirmez. Örneğin vücuttaki kimyasal sindirim reaksiyonlarında ATP harcanmaz.
Glikoz ve amino asitlerin kullanıldığı reaksiyon çeşidi ise azdır. Cevap: A
SORU 2:
Bir hücrede bulunan;
-Enzimler
-Hormonlar
-Vitaminler
şeklindeki moleküllerin bütün çeşitleri için, aşağıdakilerden hangisi ortak bir özellik değildir?
A) Çok az miktarlarıyla bile etkilidirler.
B) Düzenleyici olarak görev yaparlar.
C) Her canlının kendisi tarafından sentezlenirler.
D) Organik yapıda moleküldürler.
E) Eksikliklerinde hastalıklar meydana gelebilir.
CEVAP 2:
Bazı canlılar gereksinim duydukları vitaminlerin tümünü sentezleyemezler. Bunun için hazır almak zorundadırlar.
Ancak, enzimler ve hormonlar kompleks olduklarından dışarıdan alınamazlar. Bundan dolayı her canlı kendisi üretmek zorundadır.
Enzimler, vitaminler ve hormonlar vücutta düzenleyici olarak görev yapan organik moleküllerdir. Düzenleyicilik görevleri olduğu için, eksikliklerinde bazı aksaklıklar meydana gelebilir. Cevap: C
SORU 3:
Bir paramesyumun bulunduğu ortama bırakılan izotop amino asitler, hidroliz enzimine dönüştürülüp kullanılırken, en son olarak aşağıda verilenlerden hangisinde bulunur?
A) Ribozom
B) Lizozom
C) Golgi cisimciği
D) Endoplazmik retikulum
E) Sindirim kofulu
CEVAP 3:
Dış ortamdan alınan amino asitler, ribozomda proteinlere dönüştürülür. Bu proteinler daha sonra, endoplazmik retikulumda paketlenerek son üç boyutlu yapısını kazanır.
Paketlenmiş proteinlerin enzim haline getirilmesi ise golgi cisimciğinde yapılır. Bu yapıda son halini alan enzimler, hücre organelleri nden h.içi sindirimi yapan lizozomlara aktarılır.
Lizozomlar, fagositozla alınan besinlerin bulunduğu besin kofulu ile birleşir. Böylece sindirim kofulu oluşmuş olur.
Sindirim kofullarında monomerlerine kadar parçalanan besinler, difüzyonla sitoplazmaya aktarılır. Cevap: E
SORU 4:
Proteinlerin enzimlere dönüşebilmesi için koenzim denilen molekül ve atomlarla birleşmesi gerekir.
Bu olay, hücrelerde en çok hangi organelde gerçekleşir?
A) Ribozom
B) Lizozom
C) Golgi cisimciği
D) Endoplazmik retikulum
E) Mitokondri
CEVAP 4:
Enzimlerin yapıtaşları olan proteinler ribozomlarda sentezlenir. Sentezlenen bu proteinler endoplazmik retikulumda aktif hallerini kazanırlar. Bazı basit enzimler bu kısımdan salgıladıklandıktan sonra da görevlerini yapabilirler.
Bileşik enzimler ise golgi cisimciğinde en son halini alırlar. Burada apoenzime enzimlerin ek kısımları olan koenzim ve kofaktör kısımları bağlanır.
Mitokondriler ise, bütün bu sentez olayları sırasında gerekli olan enerjinin üretilmesini sağlarlar. Lizozomlar golgide veya endoplazmik retikulumda sentezlenen enzimlerin depolandığı organellerdir. Bu enzimelerle hücre içi sindirimin gerçekleşmesini sağlarlar. Enzim sentezlenmesinde herhangi bir görevleri yoktur. Cevap: C
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Enzim, Atp ve Metabolizma Videolu Konu Anlatımı
1-A.Biyolojik Katalizörler "Enzimler" Yazılı Konu Anlatımı
1-B.Enerjinin Temel Molekülü "Atp" Yazılı Konu Anlatımı
1-C.Metabolizma Yazılı Konu Anlatımı
1-D.Enzim,Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (2)

Enzimler,atp ve metabolizma yaprak testi



Ekol hoca enzimler atp metabolizma soru çözümleri ne devam ediyoruz. Enzim,atp ve metabolizma konuları anlatımlarına ekol hoca konu ile alakalı diğer başlıklar linklerimizden ulaşabileceğinizi bir kez daha belirtmekte fayda var.
SORU 1:
Bütün canlı hücrelerde gerçekleşen, temel enerji dönümüşü olayları şekilde gösterilmiştir.
Enzimler,atp ve metabolizma sorularıBu şekilde, numaralı olarak verilen yerlere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
Enzimler atp metabolizma yaprak testi







CEVAP 1:
Hücrelerde enerji üretilmesini sağlayan olay hücre solunumudur. Solunum oksijenli veya oksijensiz olarak (fermantasyon) iki şekilde yapılabilir. Buna göre ATP üretimini gösteren I. kısma bu solunum çeşitlerinden biri yazılmalıdır.
ATP'nin harcanması ise sinirsel iletim, kas çalışması, aktif taşıma, biyosentez ve bir çok olayda kullanılır. Bunun için II.kısma bunlardan herhangi biri yazılabilir. Cevap: C
EKOL HOCA SORU 2:
Bileşik enzimlerin yapısına katılan kofaktörler için;
I. Organik yapıda olan maddelerdir.
II. Bir enzimden ayrıldıklarında, başka bir enzime bağlanabilirler.
III. Reaksiyonları, apoenzim (protein) kısmı olmadan daha hızlı gerçekleştirebilirler.
şeklindeki açıklamalardan hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D)II ve III E)I, II ve III
CEVAP 2:
Bileşik enzimlerin yapısına katılan kısımlar koenzimler ve kofaktörler olmak üzere iki çeşittir. Bunlardan koenzimler organik yapılı (vitamin veya NAD gibi), kofaktörler ise inorganik (demir magnezyum gibi mineraller) yapılıdır.
Hem koenzimler hem de kofaktörler, bir enzime özgü değildir. Bir enzimden ayrılıp başka bir enzime bağlanabilirler. Bunun için hücrelerde koenzim ve kofaktörlerin toplam çeşidinden daha fazla çeşitte apoenzim bulunur.
Ekol hoca dersleri ne devam ediyoruz. Kofaktörler bazı reaksiyonları enzim olmadan da gerçekleştirebilirler. Ancak bu olaylar, enzimin kullanıldığı reaksiyonlara oranla çok yavaş gerçekleşir.
Çünkü enzimler reaksiyonların aktivasyon enerjisini düşürerek hızlanmasını sağlarlar. Cevap: B
Konu ile alakalı diğer başlıklar;
1.Enzim, Atp ve Metabolizma Videolu Konu Anlatımı
1-A.Biyolojik Katalizörler "Enzimler" Yazılı Konu Anlatımı
1-B.Enerjinin Temel Molekülü "Atp" Yazılı Konu Anlatımı
1-C.Metabolizma Yazılı Konu Anlatımı
1-D.Enzim, Atp ve Metabolizma Yaprak Testi (1)